31 Aralık 2018 Pazartesi

BURSA'DA İKİ GÜN/ULUDAĞ

BURSA'DA İKİ GÜN/ULUDAĞ





Bursa'ya giderken aklımızda bir tek Uludağ'a çıkmak vardı. Ama bir günümüz Bursa'da geçti ve bizi etkileyen yerler ve tatlar da olduğu için es geçmek istemedim.

İlk durağımız ; Kayhan köftecisi.

Çoğu blogda zaten ismini duyduğumuz pideli ekmeği burada yemeye geldik. İskenderin köfteli hali aslında.



Pek bir numarası yok ama köfteler Balkan mutfağından olduğu için mekan öne çıkıyor. Fotoğrafta köfte isimlerine ve fiyat bilgisine ulaşabilirsiniz. 




İkramlar da zengin olduğu için benden güzel not aldı.





İkinci durağımız Kayhan'ın hemen üst katındaki Zennup oldu.




Şef Ömür Akkor'un restorantı. Bursa'da süt helvası çok meşhurmuş. 




Biz de yerinde yiyelim dedik ki çok doğru karar vermişiz. Aslında sütlacın pirinçsiz hali gibi bu tatlı. Ama çok hafif ve tadı harika. Bir tabağı 3 kişilik geliyor. Biz yarısını bile bitiremedik. Fiyatı ise 30TL civarındaydı. Mekan ise harika dizayn edilmiş.





 Bir dahakine yemeğe gitmeyi de hak ediyor.

İki mekanın da adresi burada: Çamlıca Mahallesi Lefkoşa Cd. 16110 Nilüfer/Bursa



Tarihi geziye geçecek olursak buradan Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesine çıktık.






 Bu müze dünyanın tam panoramik en büyük müzesi. Müzede Bursa'nın Beylikten Cihan Devletine uzanışı anlatılıyor.






 Büyüleyici bir güzellikte her detay. Uğramadan asla ayrılmayın derim. Müzeye giriş ise ücretsiz. Biz erken saatlerde gittiğimiz için çok sıra da beklemedik.


Müzeden sonra ismini sıkça duyduğumuz Koza Han ve Bursa Ulu Cami'yi ziyaret ettik. 







Bu çevre için biraz yanlış zamanda gelmişiz. Çünkü 4 derecede maalesef Koza Han'da közde kahve keyfini yapamadık. Dükkanları, çarşıyı gezip buradan ayrıldık. 


Akşam yemeğini ise Meşhur Cemil Usta'da yedik.




 Hiçbir yemek konusunda ıskalamadık sanırım burası da çok iyiydi. Tercihlerimizi ve ikramları da fotoğraflarda görebilirsiniz.







Gecesine de  kısaca değinecek olursam Podyum Park'ta Cookshopta mutlu mutlu magnolıamı yiyip The North Shıeld Pubda biramı yudumlayarak günü bitirdim.


Ve asıl konuya gelecek olursak ; Uludağ.


Uludağ'a çıkmak için en keyifli ve kolay yol Teleferik. Tabi yükseklik korkunuz varsa denemeyin  bile. 








Onun dışında çok rahat ve zevkliydi. Biniş ücretleri öğrenci 27 ve tam 38 TL. Size verilen kartlar gidiş ve dönüşte hatta aktarma yaparken de kullandığınız için güzel saklamanız gerekli. Biz kaymak istediğimiz için Oteller Bölgesinde yani son durakta indik. Ondan bir önceki durak ise Sarıalan denilen daha çok piknikçilerin tercih ettiği bir bölgeymiş. Buraya geldiğinizde aktarma yapmanız gerekmekte. Toplam süre yarım saatinizi alıyor. İndiğinizde sizi Migros Jet ve bir sürü küçük dükkan karşılıyor. Yürümeye başladığınızda zaten sağınızda pistler kalacak. Biz ilk iş kıyafet ve kayak kiraladık. Fiyatları buraya bırakıyorum çünkü en çok bu soruldu sanırım.




 Her şeyi onlardan alırsanız indirimde yapıyorlar. Bununla da bitmiyor tabi. Zirveye çıkmak için bir de ski pass kiralamanız gerekiyor. Tek çıkış sanırım 20TLydi. Biz 4 saat kullanımlık için 90 TL verdik. Ama sorarsanız kaç kere çıktınız diye 1. İlk kayak deneyiminizse zaten alışana kadar yukarda bir süre oyalanıyorsunuz. Kaymaya başlayınca da videolardaki gibi olmuyor tabi. Düşe kalka o kayakları taşiyayım derken haliniz kalmıyor. Benim tavsiyem tek çıkışlık alıp pistte oyalanabilirsiniz.






Bizim arkadaşlarımızla planımız olduğu için bir kahve içip ayrıldık. İlk deneyim için güzeldi. Ama gerçekten zor bir işmiş onu da görmüş olduk.




Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder